trafikte bisiklet ve motorsiklet kullanımı



Trafikte Bisiklet Kullanımı
Bisikletin sadece bir spor aracı değil, aynı zamanda şehir içinde kullanılacak bir taşım aracı olduğu da bir gerçek. Türkiye’de de bu konuda son yıllarda olumlu adımlar atılıyor. Her şeye rağmen ülkemizde araç trafiğinde bisiklet kullanmak –hele de İstanbul gibi büyük şehirlerde- hâlâ oldukça tehlikeli. Dolayısıyla nelere dikkat edileceğini iyi bilmek gerek.

1) Göze çarpın, görünür olun. Araba kullanıcıları sizi farketsin. Bunun için gündüz kırmızı, sarı, turuncu gibi canlı renkler giyinin. Gece ise beyaz giyinin, bisikletinizin önünde ve arkasında mutlaka ışık ve reflektörler bulundurun.
2) Tehlikelere karşı hazırlıklı olun, çıkabilecek problemlere karşı kendinizi önceden koruyun. Kendinize güvendiğinizi gösterin. Motorlu araç sürücüleri davranışlarınızı tahmin edebilecek şekilde bisiklet sürün. Böylece sürücüler davranışlarınızı daha hızlı biçimde algılayabilirler ve yolu sizinle paylaşırken rahatsızlık hissetmezler.
3) Trafik tıkalı ise ve yavaş ilerliyorsa arabaların kullandığı şeritten gidin. Bu durumda arabalar kadar hızlı gidebilirsiniz.Yolun kenarından gittiğinizde hem daha zor farkedilirsiniz hem de sürücüler tarafından sıkıştırılabilirsiniz.
4) Yolun kenarında paralel biçimde parkedilmiş arabaların kapıları aniden açılabilir. Arkanızdaki araç geçmesine izin vermeniz için korna çalsa da park halindeki araçlarla aranızdaki mesafeyi hep koruyun. Sağa yanaşmanız için uygun bir fırsat nasılsa çıkacaktır, acele etmeyin.

5) Kırmızı ışıkta arabaları sağdan geçmeyin. Her iki yönden açılan kapılara çarpabilirsiniz. Bu davranış sürücüleri de rahatsız eder çünkü ışık değiştikten sonra sizi tekrar geçmeleri gerekecektir.
6) Işıklarda durduğunuzda yolun kullandığınız kısmının tam ortasında durun. Bu şekilde sürücülerin sizi sıkıştırmalarını önleyebilirsiniz. Işık değiştiğinde öncelikle ortalama hızınıza ulaşın, daha sonra sağa yanaşarak sürücülerin sizi geçmesine izin verin.
7) Yol kenarında paralel parkedilmiş arabaların yanından geçerken düz bir çizgiyi izleyin. Boşluklara girip çıkmayın. Sürücüler aniden trafiğin aktığı bölüme geçmenize hazır olmayabilirler.
8) Motorlu araç sürücülerinin bisikletçileri tehdit eden en sık karşılaşabileceğiniz üç hatasına karşı önceden hazırlıklı olun:
  • Siz düz giderken kavşakta aniden önünüzde sola dönebilirler.
  • Dur işaretine uymayarak aniden önünüze çıkabilirler.
  • Sizi geçtikten sonra aniden sağa dönerek önünüze çıkabilirler.9) Kesişen yollarda eğer geçiş üstünlüğü bulunan yoldaysanız yavaşlamayın. Yavaşlarsanız sürücüler önünüze çıkıp yolunuzu kesebileceklerini farzederler ve böyle ortdavranırlar. Pedallamaya devam edin ama fren yapmaya da hazır olun.
    10) Sağa dönüşlerde yolun sağında kalın fakat arkadan gelen araç ve kaldırım arasında sıkışmamaya da dikkat edin. Sola dönüşlerdehızlıca sol omzunuzun üstünden yolun boş olup olmadığını kontrol edin.Yolun ortasına paralel biçimde ilerleyin, sonra sola dönüşünüzü tamamlayın. Ani dönüş yapmayın.
    11) İşitme duyunuzu erken uyarı sistemi olarak kullanın. Hızlanan ya da yavaşlayan motorlar,lastik sesleri, vites değişiklikleri tehlikeleri öngörmenizi sağlar.
    12) Dönüşlerde, şerit değişikliklerinde ve durmak istediğinizde vücudunuzla işaret verin. Sağa dönüşlerde sağ kolunuzla, sola dönüşlerde sol kolunuzla sinyal verin. Fren yapacağınız zaman ise sağ kolunuzu avuç içiniz arkaya dönük olacak şekilde hafifçe kaldırın.
    13) Park halindeki araçların aynalarına dikkat edin. Böylece aniden önünüze çıkabilecek araçlara ve açılan kapıları önceden farkedebilirsiniz. Arabaların arasından çıkan yayaları da görebilirsiniz.
    14) Tüm arayolları gözlerinizle tarayın. Arabalara, çocuklara, hayvanlara dikkat edin. Kalabalık bölgelerde doğabilecek tehlikeleri öngörmeye çalışın.
    15) Ara yollarda duran arabaların ön tekerleklerine dikkat edin. Öne doğru hareket edip etmediklerini en iyi bu şekilde farkedebilirsiniz. Size doğru hareket ettiklerini gördüğünüzde fren yapmaya ve bağırmaya hazırlıklı olun.
    16) Trafikte düdük, korna ya da zil kullanmayıunutun. Gerekli durumlarda kullanmanız çok uzun sürebilir ve duyulmayabilir. En iyisi bağırın, bağırırken ellerinizi kullanmanız gerekmez ve hemen dikkat çekersiniz.
  • 17) Sürücüler sizi bilerek ve isteyerek sıkıştırdıklarında bağırmayın, kızgın tepkiler vermeyin. Siz böyle davranarak sürücüyü cezalandırmak isteseniz bile, bu hareketleriniz saldırgan kişiye amacına ulaştığını gösterir ve aynı tip hareketleri tekrarlamasını sağlar. Kenara da çekilmeyin. Bu da korktuğunuzu gösteren ve saldırgan sürücüyü mükafatlandıran bir harekettir. En iyi tepki hiç tepki vermemektir. Hiç bir şey olmamış gibi yolunuza devam edin. Saldırgan sürücülerle yüz göz olmak size hiç bir şey kazandırmaz.
    18) Fırsat bulursanız plaka numarasını okuyun, aklınızda tutmaya çalışın veya not edin ve polise verin. Hiç belli olmaz, kötü sicilli bir sürücünün ehliyetine el konulmasını sağlayabilirsiniz.
    19) Ani dönüş yapmayı öğrenin. Bu hareket aniden önünüzden sağa ya da sola dönen arabalara çarpmanızı önleyebilir.Gidonunuzu sola kırın ve sonra aniden aracın yanından sağa dönün.
    20) Güneşe dikkat edin, özellikle günün ilk saatlerinde ve güneş batarken. Güneş alçak konumda bulunduğunda sürücülerin sizi görmesi zorlaşabilir. Böyle zamanlarda güneşe doğru bisiklet sürmeyin.
    21) Daha yavaş bir bisikletçiyi geçerken “Solundayım” diye bağırın. Sağa geçmeden öce en az üç bisiklet boyu önde olduğunuza emin olun. Aniden sağa kırmayın. Geçilen bisikletçi sizseniz düz gitmeye devam edin ve ön tekerleğinizi aniden önünüze geçen bir bisikletçiden korumaya hazırlıklı olun.
  • 22) Bisiklet yolunda giderken dikkatli olun. Önünüze koşuular, paten kayanlar veya dikkatsiz ve tecrübesiz bisikletçiler geçebilir.
    23) Kaza olduğunda plaka numarasını not etmeye ya da aklınızda tutmaya çalışın. Zaracın rengine, modeline, özelliklerine dikkat edin. Araç kullanıcısının cinsiyetini, yaşını aklınızda tutun. Yer ve zamanı not edin. Tanık bulmaya çalışın, tanıklardan kartvizit ve telefon numarası isteyin. En kısa sürede tüm detayları kalem-kağıt bularak not edin ve polise bildirin.
    Kazaları öngörmek ve engellemek için:
    Neden: Park halindeki arabalara ve diğer engellere çarpmak.
    Önlem:

  • Manevraya zaman kazanmak için ileriye bakın, arabaları ve diğer engelleri önceden farkedin.
  • Ufak engellerin etrafından geçecek zamanınız yoksa zıplayarak (bunnyhop) geçin.
  • Gidon hakimiyetinize dikkat edin ve gidonu sıkı tutun. Ön tekerleğiniz aniden bir engele çarptığında hakimiyetinizi kaybetmeyin.Neden:Aniden önünüze çıkan araçlar, aniden açılan kapılar.
    Önlem:
  • Park halindeki araçlarla aranıza mesafe bırakın.
  • Ani duruş yapın. Ön fren daha güçlüdür fakat aniden ön frene asıldığınızda gidonun üzerinden takla atarak uçabilirsiniz. Bunun yerine bir alternatif seleden kalkarak arka tekerleğe ağırlığınızı vermek ve arka frene basarken bisikleti bacaklarınızın arasında arkaya doğru çekmektir.
  • Tehlike doğduğunda uygulamak için ani duruş yapmayı öğrenin ve tekrarlayın.Neden: Akan trafiğe dikkat etmeden yola çıkmak.
    Önlem:
  • Trafiğe çıkmadan önce iki yöne de bakın ve yolun boşalmasını bekleyin. Sürücüler ara yollardaki bisikletçilere değil önlerindeki trafiğe dikkat ederler.
  • Araç kullanıcılarının sizi gördüklerini farzetmeyin. Sürücülerin dikkati dağılabilir, müzik dinliyor ya da cep telefonuyla konuşuyor olabilirler.
  • Tehlikelere karşı hazırlıklı olun, çıkabilecek problemlere karşı kendinizi önceden koruyun.
  • Neden: Aniden dönen motorlu araçlar.
    Önlem:
  • Bir araç sizi geçtiğinde biraz ilerlemesini bekleyin. Böylece bir anda döndüğünde aranızda fren yapacak ya da birlikte dönecek mesafe ve zaman olsun.
  • Aniden durun.Neden: Islak Yollar.
    Önlem:
  • Yağmurdan sonraki ilk bir saatte bisiklete binerken özellikle dikkatli olun. Yollar su ve araç egzozunun karışması sonucunda çok kaygan olur.
  • Fren yapmak için daha çok zaman ve mesafe bırakın.
  • Dönüşlerde daha dikkatli olun.
  • Su birikintileri delikleri gizleyebilir. Mümkünse su birikintilerinin yanından dolaşın.
  • Yolun boyalı kısımları ve metal kapaklar üzerinden dönüş yapmayın. Bu bölümler yağmurla birlikte çok kaygan olur. 



  • Bu yazı, şehir içi trafiğinde ve günlük ulaşımlarında motor kullanan sürücülere yönelik hazırlanmıştır.
    Büyük şehirlerde ulaşımda birinci tercihin toplu taşım olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz. Yürümek ve bisiklete binmek gibi bireysel seceneklerin ne kadar kiymetli  olduğunu da biliyoruz. Otomobil uygarlığının doğayla uyumlu bir yaşam tarzlarınıı nasıl yok ettiğini, şehir kültürünün en önemli gereklerinden biri olan kişi başına her tür tüketimin sınırlandırılması gereğine nasıl aykırı olduğuna kuşku yok. Yollardan otoparklara, benzin istasyonlarından bakım servislerine kadar sehirlerdeki sınırlı yaşam alanları ne yazık ki otomobiller tarafından işgal edilmiştir. Büyükşehirlerde otomobiller tarafından işgal edilen bu yaşam alanlarını geri kazanmanın en azından bu işgali sınırlandırmanın yollarından biri de bireysel motosiklet kullanımının yaygınlaştırılmasıdır. Tüm bunların yanısıra büyükşehirlerde özellikle de istanbulda trafiği aşıp bir yerden biryere ulaşmanın motosiklet kullanımı dışında yolu da kalmamış gözüküyor. Ayrıca motosiklet kullanımının, bisikletin yerini tutmasa da keyifli ve eğlenceli bir seçenek olduğunu da dikkat çekmek isteriz.
    Motor kullanımının yaygınlaşması; sadece kuryelerin değil amatörlerin de evden-işe/işten-eve ulaşımlarında motosikleti tercih etmesini sağlamak amacıyla bir rehber hazırladık.
    Hepimizin malumu motor kullanmak araba kullanmaktan farklıdır. Başlangıç seviyesinde soranlara, daha önceden bisiklete binmediyse ve araba kullanma konusunda tecrübesizse, şehir içinde motora binmesini tavsiye etmiyoruz!
    Motora hakim olmak ve motor üstünde yapılabilecek veya yapılamayacakları anlamanın en güvenli yolu, ehliyet aldıktan sonra, trafiğin olmadığı bir arazide kros motorla pratik yapmaktır. Bu amaca yönelik kurs ve eğitimler sürücünün motor hakimiyetini arttırır, sürüş tekniğini geliştirir. Tecrübeli bir ekipten alınacak eğitim sayesinde sürücü, birçok nahoş olayı ve kazayı kendi tecrübe etmesine gerek kalmadan öğrenir.
    Ancak trafikte motor kullanmanın “yazılmamış” kuralları tamamen farklıdır.
    MOTOR SÜRÜCÜSÜ
    Motosiklet sürücüsü bir trafik analistidir.
    Motora biner binmez etrafımızı, yol durumunu, hava şartlarını ve trafikteki diğer araçlar ile onların sürücülerini analiz etmeye başlarız.
    Bu analiz, en başta kendi motorun sesini dinlemekle başlar.
    Daha sonra etrafımız yani asfaltın ıslaklığını, yoldaki çukurları, yağış durumunu, trafiğin akışını, diğer araçları ve sürücülerini gözlemleriz. Ancak en önemli ve belki de en zor olanı, motor sürücüsünün kendisini değerlendirmesidir.
    KENDİ MOTORUMUZ
    Bu yazıda şehir içi trafiği ile ilgili motosikletleri ve teknikleri konuşacağız. Şehir trafiğinde bizim en çok tavsiye ettiğimiz araç scooter’dır. Yaklaşık 100 ile 250 cc arasında değişen büyüklükte motor hacimleri, şehir içi trafiği için idealdir. Bundan daha büyük motor kullanımı, sıkışık şehir trafiği için anlamlı değildir.
    Arazide, uzun yolda veya yarış pistlerinden tamamen farklı olarak, şehir içinde ve sıkışık trafikte motor kullanımı söz konusu olduğunda, bir scooter motor seyrinin tüm ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılar.
    Scooter motorların genelde vitessiz yani otomatik olmaları, özellikle yeni başlayanlar için büyük kolaylık sağlar, diğer motorlara göre daha fazla taşıma kapasitesi olan motorlardır, yan çantalara gerek duymazlar, aks aralığının az olması motorun dengesini arttırır. Motorun küçük olması sayesinde daha kolay park yeri bulmak mümkündür. Aynı şekilde küçük hacimli motorları sayesinde yakıt tüketimini de en aza indirgerler.
    Scooter’ların ön aralığı sayesinde kaza anında diğer tip motorlardan farklı olarak, ayak ve bacağın motorun altında kalması olasılığı daha zayıftır. Bu özellik, yağmur ve ıslak zeminde pantolon paçalarının ıslanmasına da engel olur.
    Motora hakimiyet, çukur ve yol düzensizliklerinden en az etkilenme ve manevra açısından en önemli unsurlardan birisi tekerlek büyüklüğüdür.
    MOTOR KULLANIMI
    Sık sık sinyali kapatma pratiği. Arabalardan farklı olarak sinyaller genelde motorlarda açık kalır. Sinyal sesinin trafik gürültüsünden duyulmaması, sinyalin otomatik kapanmaması ve arabadakinden çok daha az olarak konsol kontrolü yapılmasını bunun sebepleri olarak sayabiliriz.  Dolayısıyla daha önce açıp kapattığımızı düşünmeksizin, sık sık sinyali kapama antrenmanı yapmak yararlı olur.
    Motor kullanırken ön frene çok ve ani basmak durumunda, dengenin kaybedileceği ve düşme veya yatırma ile sonuçlanacağına dair yaygın bir inanış vardır. Bu sebeple yeni başlayanlara sadece arka frene basmaları öğütlenir. Bu şekilde alışkanlık haline geldiğinde yerleşip, bir daha düzeltmesi zorlaşacak bir uygulama olduğu için biz her iki frenin de dengeli olarak kullanılması gerektiğini düşünüyoruz.
    Motoru durduran ön frendir.
    Ancak çok ani olarak kullanıldığında, ön tekerlek açısı özellikle düz olmadığında düşmeye veya kaymaya sebep olabilir. Düşme başlarken ön freni bırakmanın,  dengeyi tekrar sağlamak için ilk şart olduğunu unutmamak gerekir.
    Aynı şekilde banket, çukur veya yol üzerindeki düzensizliklere girerken ön fren sıkılıyorsa bırakmak, sadece arka frenle girmek gerekebilir.
    SÜRÜŞ TEKNİKLERİ
    Görünür olun!
    Motosiklet kazası yaşamış diğer araç sürücülerin tamamı, motoru görmediklerini veya fark etmediklerini ifade ederler. Bu yüzden araçların aynaları ile diğer sürücü ile göz teması sağlayın. Bunu yapmayan/yapamadığınız sürücülerden mümkün mertebe uzak seyredin. Kör noktalarda uzun süre seyretmeyin, gerekirse korna ile uyarın!
    Göz teması sağladığınız kişiyle (sürücü veya yaya) başınızla işaret vererek temas kurun.
    Kendi etrafınıza bir “güvenlik çemberi” oluşturun.
    Akan trafikte, tehlikeli hareketler yapan sürücülerden uzak durun, gerekirse araya trafiğin akışını benimsemiş, araç sürüşü güvenli olan bir veya birkaç araç girmesine izin verin. Eğer hiç yapamıyorsanız, bekleyin iyice uzaklaşsın, gerekirse sağa çekip oyalanın!
    Öndeki aracı sağ veya sol lastiği hizasında takip edin.
    Öndeki arabayı takip ederken tam ortada olunursa, iki teker arasından çıkan bir taş, çukur veya cisim dengenizi bozar; ani fren durumunda kaçacak koridorunuzu daraltır, sizi daha az görünür yapar, arkadan gelen tehlikelerden kaçmanızı zorlaştırır.     
    İki araç arasından ara koridora çıkarken, öne değil arka tarafa-bakınız! Aynı koridoru kullanarak gelen bir motorcuya çarpmak işten değildir.
    Gerçi arkadan gelen motorcu da -eğer yeteri kadar tecrübeliyse- aynı sizin yaptığınız gibi şartları sonuna kadar değerlendiriyor olacak ve araba arasından çıkıyorsanız zaten sizi önceden fark edecektir. Ancak otobüs, minibüs gibi büyük araç arasından çıkıyorsanız kornaya basarak ve kollayarak ara koridora girmeyi ihmal etmeyin.
    Ara koridor veya emniyet şeridi kullanıyorsanız, birkaç motor arka arkaya seyretmek güvenli olur. Önünüzde eğer bir motor daha varsa, onu geçmeye çalışmayın. Bırakın önden gidip yolu o açsın!
    Çok rüzgarlı havalarda Boğaz Köprülerinde veya yüksek viyadüklerde otobüs veya minibüs gibi büyük araçların rüzgaraltında kalın ve köprüyü geçerken de aynı araçla aynı hızda seyredin. Benzer şekilde çevre yollarında seyreden kamyon veya TIR’ların hemen arkalarında oluşacak rüzgar kanalı da aynı etkiyi yaratır.
    Mümkün mertebe TEM ve Fatih Sultan Mehmet köprüsünü kullanmayın.
    Rüzgarlı havalarda, dengeyi sağlamak için belli bir hızın altında kullanmayın.
    Trafikte, herhangi bir sebeple geri geri gelen aracın sizi göreceğini ve fark edeceğini düşünmeyin. Mümkünse kaçın, yoksa korna ile uyarın.

  • Yorumlar

    Bu blogdaki popüler yayınlar

    derisi dikenliler